Bir Nadir Kitap Destani

Nadir kitap isinin kendi muharebe alani vardir ve bu da müzayede salonudur. Ayni kitabi satin almak icin fiyat artirma yarisina giren kisilerden daha büyük bir kararlilikla ve daha ölümüne bir mücadele ruhuyla karsi karsiya gelmis hicbir muharip yoktur. Müzayede salonunun harareti bulasici bir hastaligi andirir ve rekor düzeyde bedeller ödeme, insanda sabit fikir halini alabilir.
Kitap düskünlügü oyununun oyunculari, cogu kez renkli bir yelpaze olusturur Tipki bir bayiden dergi alirmiscasina, fazla kafa yormaksizin bir kitaba yüz binlerce dolar ödeyebilen kisiler; nadir kitaplara yatirim yaparak büyük capta karlar elde etmeyi uman spekülatörler; calismalari ve buluslari genellikle kendi özel kütüphanelerine dönük olan akademik koleksiyoncular; yazilmis ya da basilmis her seyden keyif duyan parsömen belge manyaklari; bir bütün olarak kitaba degil de cilt, ahar, illüstrasyon gibi kitabin belirli bir bölümüne ilgi duyan kisiler...
Bu kitap, bazilari yedi haneli rakamlara varan cok sayida rekor alimin öyküsünü sunmaktadir. Ama ayni zamanda sermayenin tek basina büyük bir kitap saticisini yaratamayacagini da göstermektedir.
20. yüzyilin en meshur sahaflarindan Hans Peter Kraus da bu kitap tutkunlarindan biriydi. Bir Gutenberg Kitab-i Mukaddesine sahip olabilmek icin tek seferde yedi haneli bir meblagi ödeyecek kadar tutkun... Kitap sevgisi ve ögrenmeye duydugu ask, Krausa Viyanadaki bir kitabevinde cirakliktan New Yorkta bir kitapci imparatorlugu kurmasini saglamisti. Bu kitap ise Krausun yegane mirasi; manastirlarda, tavan aralarinda ve müzayede salonlarinda nadir kitaplarin pesinde soluksuz hatta destansi öyküsü...