Georg Hegel

Tanrinin ucsuz bucaksiz güzel dünyasi, sayisiz bicimde, sonsuz cesitlilikte mutlak birligin büyük bir gösterisi olarak tezahür eden sonsuz düsüncenin nefes alisindan baska bir sey degildir. Kalbi devasa güneslerden, damarlari Samanyolu galaksisinden, kani saf atmosferden olusan evrenin bu varliginin ne kadar büyük oldugunu aydinlik anlarda yalnizca bir ölümlünün coskulu hissi idrak edebilir. Bu fikir hic durmaz her an diridir, yani sürekli yok etmek icin yaratir, yaratmak icin de yok eder. Parlak bir güneste, muhtesem bir gezegende, basibos dolasan kuyruklu yildizda hayat bulur. Denizlerin firtinali med cezirlerinde, cöllerin siddetli kasirgalarinda, yapraklarin hisirtisinda, derenin siriltisinda, aslanin kükreyisinde, bebegin gözyaslarinda, insanda ve zamanin muhtesem varliklarinda yasar ve nefes alir. Zamanin carki müthis bir hizla döner, gökyüzünün ucsuz bucaksiz bosluklarinda sönmüs volkanlar misali isiklar yanip söner, insanlarla nesiller yeryüzünden gecer ve yerlerini yenileri alir; ölüm yasami yok eder, yasam ölümü yok eder; doganin gücleri savasir, birbirleriyle catisir ve arabulucu gücler sayesinde yatisir. Bu sonsuz döngüde, zaman ve madde arasindaki bu mücadelede uyum hüküm sürer. Yevgeniy Solovyov tarafindan kaleme alinan Hegel. Hayati ve Felsefi Calismalari adli bu biyografik anlati bizlere Alman idealizmin en etkili düsünürlerinden biri olan Georg Wilhelm Friedrich Hegelin kisisel yasantisindan felsefi kimligine, diyalektik yönteminden tarihsel bakis acisina kadar cesitli konularda genel bir bakis sunmaktadir.