Hic Ugruna Bir Nefes

Daha ilk siirlerinden birinde kendisini yedidüvel gezgini olarak niteleyen Rainer Maria Rilke, her tür bagliligi reddeden mizaci uyarinca genc yasinda Parise yerleserek Rodinin özel sekreterligini yapmaya basladi. Ilk siirleriyle arasina kalin bir cizgi cizen Yeni Siirler ve Malte Laurids Briggenin Notlari isimli kitaplarini on iki yillik bu Paris ikameti sirasinda yaratti. Varligin özünü seyir halinde olusta bulan Rilke, yasami boyunca Isvicre, Italya, Ispanya, Kuzey Afrika, Misir vd. pek cok yeri dolastiktan sonra I. Dünya Savasi patlak verdiginde Fransadan ayrilip Münihe döndü; 1919da ise ömrünün son yillarini gecirecegi Isvicreye giderek vizyoner bakisini taclandiran son iki eseri Duino Agitlari ile Orpheusa Soneleri tamamladi. Sair, 29 Aralik 1926da lösemi yüzünden hayata veda ettiginde, Avrupa entelektüel cevrelerince cok iyi bilinmesine karsin genel okuyucu kitlesi tarafindan neredeyse hic taninmiyordu. Bugünse, ölümünün üzerinden yüz yil gecmis olan bu büyük sanatciyi layikiyla tanimadan modern edebiyati anlamanin mümkün olmadigi evrensel bir kural sayilmakta.
Hic Ugruna Bir Nefes, Rilkeyi Türkcede yepyeni bir sesle yankilarken zengin aciklama ve yorumlariyla da okuyucuya benzersiz bir sezis yolculugu vaat ediyor.