Babalar ve Ogullar

"Turgenyev, Babalar ve Ogullar'da baba-ogul fotograflarinin en sarsicilarindan birini çekmeyi basarmis." - Yekta Kopan
Kusaklararasi çatismanin, nihilizmin en güzel anlatimidir Babalar ve Ogullar. Nihilist Bazarov, Rus tasrasina gittiginde yeni ile eski, kent ile tasra, aristokrasi ile kent aydini arasindaki tüm ayrimlar, çatismalar gün yüzüne çikacaktir. Turgenyev'den eskiyi önüne katip götüren yeninin öyküsü...

Ivan Sergeyeviç Turgenyev, 1898'de Rusya, Oryol'da, emekli subay bir babanin ve toprak sahibi bir annenin oglu olarak dünyaya geldi. Ögrenim için gittigi Berlin'de ünlü anarsist Mihail Bakunin'le tanisti. 1843'te yayimladigi uzun siir "Parasa" ile dönemin ünlü edebiyat elestirmeni Belinski'nin dikkatini çekti. Ünlü sarkici Pauline Viardot'ya aski ugruna memurluktan istifa etti. Lüzumsuz Bir Adamin Günlügü adli novellasiyla yakin çevresinin dikkatini çektikten sonra, 1852'de yayimladigi Bir Avcinin Notlari ile ününü pekistirdi. Berlin'de geçen yillarinda Rusya'nin Batililasma ile kurtulacagi fikrini benimsemesi, Rus edebiyatinin iki devi Dostoyevski ve Tolstoy'la entelektüel çatismalar yasanmasina neden oldu. Özellikle Tolstoy'la yasadigi inisli çikisli iliski Tolstoy'un düello çagrisiyla son buldu. Ülkesindeki politik baskilar ve edebiyat çevrelerine küskünlügü nedeniyle yerlestigi Almanya'da üretmeye devam etti. Fransiz-Alman Savasi yüzünden Almanya'yi terk edip Paris'e gitti. Burada aralarinda Henry James, George Sand, Emile Zola ve Gustave Flaubert'in de oldugu edebiyatçilarla tanisti. Turgenyev'in basyapiti sayilan Babalar ve Ogullar 1862'de okurla bulustu. 1883'te küskün oldugu Rusya'dan uzakta, platonik aski Pauline'e yakin olmak için yerlestigi Paris'te öldü.