Mamak Karanliginda Tecrit 1 Arka

12 EYLÜL FASIST ASKERI DARBESInden sonra baslatilan sürek avi ile adeta Nazi toplama kamplarina dönüstürülen cezaevlerinden onbinler gecti. Bunlarin cok kücük bir azinligi disinda kalan büyük cogunlugunun devrimciler oldugunu söylemeye gerek yok. Cuntacilar, toplum nezdinde esitlik algisi olusturma saikiyle MHP Ana Davasi adi altinda ülke capinda Ülkücüleri Mamakta toplayarak solcularla bir denge kurmaya calismislardi. Mamak, bu amaclarina hizmet edecek bir vitrin; bir pilot saha calismasi olacakti.
Yankeelerin Saygon zindanlarindaki uygulamalarini andirir bir örneklemeyle yola cikilan Mamaki Diyarbakir takip edecek ve Diyarbakir Cezaevi tüm dehsetiyle insanligin bittigi yer olacakti. Diyarbakir zindanlarindaki vahset uygulamalarinin yaninda Mamakta olanlar yine de hafif sayilabilirdi. Tutuklulara uygulanan vahsete ragmen Diyarbakir, teslimiyete karsi baskaldirisin örneklerini vermekten geri durmamis ve agir bedellerin ödendigi direnislerin de odagi olmustu. Ne var ki, Mamakta 1984 yilina kadar; 1981 Temmuz Aclik Grevi ve ardindan aylarca süren Tecrit 1 Arka Direnisinden baska kayda deger bir karsi cikis olmadi. 1981 eylemlerimizin cezaevindeki sisteme darbe vuramamasinin nedeni katilimdaki yetersizlikti. Bu kitapta anlatilanlar, 1981 Temmuz Aclik Grevi ve Tecrit 1 Arka Direnisini merkezine almaktadir.